İngilizce Fiiler, Verb, En çok kullanılan İlk okuldan başlayıp üniversiteye kadar sizlere rehber olacak bu ingilizce fillerin 3 hali bazen 4 hali olmaktadır tabi bu fiileri öğrenmek geleceğimiz adına iyi..
İngilizce Fiiler, Verb, En çok kullanılan
İlk okuldan başlayıp üniversiteye kadar sizlere rehber olacak bu ingilizce fillerin 3 hali bazen 4 hali olmaktadır tabi bu fiileri öğrenmek geleceğimiz adına iyi bir yatırım olacaktır. Sizlere hayatımızda en fazla kullanılan ingilizce filler hakkında kelimeler, cümleler, kullanacağız.
ingilizce cümle ve kelimeler iç içe size sunduk.
Accept: kabul etmek
Add: eklemek
Admire: hayran olmak
Admit: itiraf etmek
Advise: tavsiye etmek
Afford: karşılamak
Agree: aynı fikirde olmak
Allow: izin vermek
Amuse: eğlendirmek
Announce: duyurmak
Annoy: rahatsız etmek
Answer: cevap vermek
Apologise: özür dilemek
Appear: gözükmek
Applaud: alkışlamak
Appreciate: memnun olmak
Approve: onaylamak
Argue: tartışmak
Arrange: düzenlemek
Arrest: tutuklamak
Arrive: varmak
Ask: sormak
Attach: iliştirmek
Attack: saldırmak
Attempt: girişimde bulunmak
Attend: katılmak
Attract: çekmek
Avoid: sakınmak
Back: geriye gitmek
Bake: pişirmek
Balance: dengelemek
Ban: yasaklamak
Bang: vurmak/çarpmak
Bat: sopayla vurmak
Bathe: banyo yapmak
Battle: savaşmak
Beg: özür dilemek
Behave: davranmak
Belong: ait olmak
Bless: kutsamak
Blind: körleştirmek
Blink: göz kırpmak
Blush: utançtan kızarmak
Boast: böbürlenmek
Boil: kaynamak
Bolt: irkilmek
Bomb: bombalamak
Book: rezervasyon yapmak
Bore: canını sıkmak
Borrow: ödünç almak
Bounce: zıplamak
Bow: reverans yapmak
Box: yumruklaşmak
Brake: fren yapmak
Branch: dallanmak
Breathe: nefes almak
Bruise: çürütmek
Brush: fırçalamak
Burn: yanmak
Bury: gömmek
Buzz: vızıldamak
Calculate: hesaplamak
Call: aramak
Camp: kamp yapmak
Care: önemsemek
Carry: taşımak
Carve: oymak
Cause: neden olmak
Challenge: meydan okumak
Change: değiştirmek
Charge: şarj etmek
Chase: kovalamak
Cheat: aldatmak
Check: kontrol etmek
Cheer: tezahürat yapmak
Chew: çiğnemek
Chop: doğramak
Claim: iddia etmek
Clap: alkışlamak
Clean: temizlemek
Clear: temizlemek
Clip: tutturmak
Close: kapatmak
Coach: yetiştirmek/çalıştırmak
Collect: biriktirmek
Colour: renklendirmek
Comb: taramak
Command: emir vermek
Communicate: iletişim kurmak
Compare: karşılaştırmak
Compete: yarışmak
Complain: yakınmak
Complete: tamamlamak
Concentrate: konsantre olmak
Concern: kaygılandırmak
Confess: itiraf etmek
Confuse: kafasını karıştırmak
Connect: bağlamak
Consider: hesaba katmak
Consist: -den oluşmak
Contain: içermek
Continue: devam etmek
Copy: kopyalamak
Correct: düzeltmek
Cough: öksürmek
Count: saymak
Cover: örtmek
Crack: çatlamak/çatlatmak
Crash: gürültüyle çarpma
Crawl: emeklemek
Cross: öbür tarafa geçmek
Crush: ezmek
Cry: ağlamak
Cure: tedavi etmek
Cycle: bisiklet sürmek
Damage: hasar vermek
Dance: dansetmek
Dare: cüret etmek
Deceive: aldatmak
Decide: karar vermek
Decorate: dekore etmek
Delay: gecikmek/geciktirmek
Delight: zevk vermek
Deliver: teslim etmek
Depend: bağlı olmak
Describe: tanımlamak
Desert: terketmek
Deserve: layık olmak
Destroy: mahvetmek
Detect: tespit etmek
Develop: geliştirmek
Disagree: aynı fikirde olmamak
Disappear: gözden kaybolmak
Disapprove: tasvip etmemek
Discover: keşfetmek
Dislike: hoşlanmamak
Divide: bölmek
Double: iki misli yapmak
Doubt: -den kuşkulanmak
Drag: sürüklemek
Drain: akıtmak/akmak
Dream: rüya görmek/hayal kurmak
Dress: giyinmek
Drip: damlamak
Drop: düşürmek
Drown: boğulmak
Drum: davul çalmak
Dry: kurumak/kurutmak
Dust: tozunu almak
Earn: kazanmak
Educate: eğitmek
Embarrass: utandırmak
Employ: iş vermek
Empty: boşaltmak
Encourage: cesaretlendirmek
End: bitirmek
Enjoy: zevk almak
Enter: girmek
Entertain: eğlendirmek
Escape: kaçmak
Examine: muayene etmek
Excite: heyecanlandırmak
Excuse: bağışlamak
Exercise: egzersiz yapmak
Exist: var olmak
Expand: genişletmek
Expect: ummak/beklemek
Explain: açıklamak
Explode: patlamak
Extend: erişmek/yayılmak
Face: yüzleşmek
Fade: solmak
Fail: başarısız olmak
Fasten: bağlamak/tutturmak
Fax: faks çekmek
Fear: korkmak
Fence: çitle çevirmek
File: dosyalamak
Fill: doldurmak
Film: film çekmek
Fire: tutuşturmak/ateş etmek
Fit: (giysi) uymak
Fix: sabitlemek/belirlemek
Flash: birden parlamak
Float: batmadan yüzmek
Flood: su basmak
Flow: akmak
Flower: çiçek açmak
Follow: takip etmek
Fool: kandırmak
Force: zorlamak
Form: biçimlendirmek
Found: inşa etmek
Frame: çerçevelemek
Frighten: korkutmak
Fry: kızartmak
Glow: ışık vermek
Glue: yapıştırmak
Grab: kavramak
Grate: rendelemek
Grease: yağlamak
Greet: selamlamak/karşılamak
Grip: sımsıkı tutmak
Groan: inlemek
Guarantee: garanti vermek
Guard: korumak
Guess: tahmin etmek
Guide: kılavuzluk etmek
Hammer: çekiçle vurmak
Hand: uzatmak
Handle: başa çıkmak/yönetmek
Hang: asmak
Happen: olmak
Harm: zarar vermek
Hate: efret etmek
Haunt: (cin: peri) uğramak
Head: başı çekmek
Heal: iyileşmek
Heat: ısıtmak
Help: yardım etmek
Hop: hoplamak
Hope: ümit etmek
Hug: kucaklamak
Hunt: avlanmak
Hurry: acele etmek
Identify: teşhis etmek
Imagine: hayal etmek
Impress: etkilemek
Improve: geliştirmek
Include: içermek
Increase: artmak
Influence: etkilemek
Inform: bilgilendirmek
Inject: iğne yapmak
Injure: incitmek/yaralamak
Instruct: talimat vermek
Intend: niyet etmek
Interest: ilgi uyandırmak
Introduce: tanıştırmak
Invent: bulmak/keşfetmek
Invite: davet etmek
Itch: kaşımak
Jail: hapsetmek
Jam: sıkıştırmak/tıkamak
Join: katılmak
Joke: şaka yapmak
Judge: yargılamak
Jump: zıplamak
Kick: tekmelemek
Kill: öldürmek
Kiss: öpmek
Kneel: diz çökmek
Knit: örmek
Knock: vurmak
Label: etiketlemek
Land: iniş yapmak
Last: sürmek
Laugh: gülmek
Launch: (roket) fırlatmak
Learn: öğrenmek
Level: düzleştirmek
License: ruhsat vermek
Lick: yalamak
Lie: yalan söylemek
Lighten: aydınlatmak
Like: hoşlanmak
List: listelemek
Listen: dinlemek
Live: yaşamak
Load: yüklemek
Lock: kilitlemek
Look: bakmak
Love: sevmek
Man: adam vermek
Manage: yönetmek
March: uygun adım yürümek
Mark: işaretlemek
Marry: evlenmek
Match: eşleştirmek
Mate: çiftleşmek
Matter: önemli olmak
Measure: ölçmek
Melt: erimek
Memorise: ezberlemek
Mend: tamir etmek
mess up: dağıtmak
milk: süt sağmak
mine: maden işletmek
miss: özlemek/kaçırmak
mix: karıştırmak
move: taşınmak
muddle: karıştırmak
mug: saldırıp soymak
multiply: çoğalmak
murder: cinayet işlemek
nail: çivilemek
name: ad vermek
need: ihtiyaç duymak
nest: yuva yapmak
nod: başını sallamak
note: not etmek
notice: farkına varmak
number: numaralamak
obey: itaat etmek
object: itiraz etmek
observe: incelemek
obtain: elde etmek
occur: meydana gelmek
offend: gücendirmek
offer: teklif etmek
open: açmak
order: ısmarlamak
owe: borcu olmak
own: sahip olmak
pack: paket yapmak
paint: boyamak
park: park etmek
pass: geçmek
paste: yapıştırmak
pat: hafifçe vurmak
pause: duraklamak
peel: kabuğunu soymak
perform: temsil etmek
permit: izin vermek
phone: telefon açmak
pick: seçmek/ayırmak
pinch: çimdiklemek
pine: güçten düşmek
place: yerleştirmek
plan: planlamak
plant: yerleştirmek/ekmek
play: oynamak
please: memnun etmek
point: işaret etmek
polish: parlatmak/cilalamak
possess: sahip olmak
post: postalamak
pour: doldurmak
practise: pratik yapmak
pray: dua etmek
prefer: tercih etmek
prepare: hazırlamak
present: takdim etmek/sunmak
preserve: korumak/saklamak
press: sıkıştırmak
prevent: önlemek
print: basmak
produce: üretmek
program: programlamak
promise: söz vermek
protect: korumak
provide: sağlamak
pull: çekmek
pump: pompalamak
punch: yumruk atmak
punish: cezalandırmak
push: itmek
question: soru sormak
queue: kuyruğa girmek
race: yarışmak
rain: yağmur yağmak
raise: kaldırmak
reach: ulaşmak
realise: farkına varmak
receive: teslim almak
recognise: tanımak/takdir etmek
record: kaydetmek
reduce: azaltmak/indirmek
reflect: yansıtmak
refuse: reddetmek
regret: ihmal etmek
reject: reddetmek/atmak
relax: rahatlamak
release: serbest bırakmak
rely: itimat etmek
remain: kalmak
remember: hatırlamak
remind: hatırlatmak
remove: çıkarmak/temizlemek
repair: tamir etmek
repeat: tamir etmek
replace: eski yerine koymak
reply: karşılık vermek
report: haber vermek
reproduce: üretmek
request: rica etmek
rescue: kurtarmak
retire: emekli olmak
return: dönmek/geri vermek
risk: risk almak
rock: sallamak
roll: yuvarlamak
ruin: harab etmek
rule: hükmetmek
rush: acele etmek
sail: yelken açmak
satisfy: hoşnut etmek
save: kurtarmak
saw: testere ile kesmek
scare: korkutmak
scratch: tırmalamak
scream: çığlık atmak
screw: vidalamak
scribble: çiziktirmek
scrub: fırçalamak/ovalamak
seal: mühürlemek
search: araştırmak
separate: ayırmak
serve: hizmet etmek
settle: yerleşmek
shade: gölgelemek
share: paylaşmak
shave: traş olmak
shelter: barındırmak
shock: şok etmek
shop: alışveriş yapmak
shrug: omuz silkmek
sigh: iç çekmek
sign: imzalamak
signal: işaret vermek
sin: günah işlemek
ski: kayak yapmak
skip: zıplamak/sekmek
slap: tokatlamak
slip: kaymak
slow: yavaşlamak
smell: koklamak
smile: gülümsemek
smoke: sigara içmek
sneeze: aksırmak
sniff: burnunu çekmek/koklamak
snore: horlamak
snow: kar yağmak
sound: ses çıkarmak
spare: esirgemek
spell: hecelemek
spill: dökmek
spoil: berbat etmek
spray: püskürtmek
stain: lekelemek
stamp: damgalamak
stare: dik dik bakmak
start: başlamak
stay: kalmak
steer: dümen kullanmak
step: adım atmak
stitch: dikiş dikmek
stop: durmak
store: depolamak
strap: kayışla bağlamak
strengthen: güçlendirmek
stretch: germek
strip: soymak
stroke: okşamak
stuff: doldurmak/tıkmak
succeed: başarmak
suck: emmek
suffer: ıstırap çekmek
suggest: tavsiye etmek
suit: uymak
supply: tedarik etmek
support: desteklemek
suppose: varsaymak/zannetmek
surprise: şaşırmak
surround: kuşatmak
suspect: şüphelenmek
suspend: askıya almak/asmak
switch: değiştirmek/düğmeye basmak
talk: konuşmak
tap: kullanmak
taste: tadına bakmak
tease: alay etmek
telephone: telefon etmek
tempt: ayartmak
terrify: çok korkutmak
test: test etmek
thank: teşekkür etmek
tick: tik koymak
tie: bağlamak
time: zamanlamak
tip: bahşiş vermek
tire: yormak/yorulmak
touch: dokunmak
tour: dolaşmak
trade: ticaret yapmak
train: eğitmek
transport: nakletmek
trap: tuzağa düşürmek
travel: seyahat etmek
treat: muamele etmek
tremble: titremek
trick: aldatmak
trip: çelme takmak
trot: tırıs gitmek
trouble: rahatsız etmek
trust: güvenmek
try: denemek
tug: şiddetle çekmek
turn: dönmek
twist: bükmek/kıvırmak
type: daktilo ile yazmak
undress: soyunmak
unite: birleşmek/birleştirmek
unlock: kilidini açmak
unpack: (bavul) açmak
use: kullanmak
visit: ziyaret etmek
wait: beklemek
walk: yürümek
want: istemek
warm: ısınmak/heyecanlandırmak
warn: uyarmak
wash: yıkamak
waste: ziyan etmek
watch: seyretmek
water: sulamak
wave: sallamak/sallanmak
weigh: tartmak/çekmek
welcome: hoş karşılamak
whisper: fısıldamak
whistle: ıslık çalmak
wink: göz kırpmak
wipe: silmek
wish: dilemek
wonder: hayret etmek
work: çalışmak
worry: endişelenmek
wrestle: güreşmek
yawn: esnemek
yell: haykırmak
zip: fermuar açmak/kapamak
zoom: zum yapmak
İngilizce Fiiller
Anlaşmak/Razı olmak – To Agree
To agree İngilizce’de anlaşmak anlamına geliyor. Düzenli bir fiil ve ikinci hali agreed
They agreed to not see each other anymore. (Daha fazla görüşmemeye karar verdiler.)
Did they agree to do this? (Bunu yapmaya razı oldular mı? )
3. hal: Agreed
Dövmek/Yenmek – To Beat
To Beat İngilizce’de dövmek veya yenmek anlamına geliyor.Düzensiz bir fiil ve İkinci hali beat.
I beat him at pool yesterday. ( Dün onu bilardoda yendim. )
You have to play carefully to beat your opponent. (Rakibini yenmek için dikkatli oynamalısın. )
3. hal: Beaten
Başlamak – To Begin
To begin İngilizce’de başlamak demek ve düzensiz bir fiil. İkinci hali began
Let’s begin! (Hadi başlayalım! )
We should begin studying (Ders çalışmaya başlamalıyız. )
3. hal: Begun
Kırmak – To Break
To break İngilizce’de kırmak anlamına geliyor ve düzensiz bir fiil. Break fiili aynı zamanda “rekor kırmak” derken de kullanılıyor. İkinci hali broke.
He broke his nose yesterday.( Dün burnunu kırdı.)
You are going to break the window if you are not careful. (Dikkatli olmazsan camı kıracaksın. )
3. hal: Broken
Seçmek – To Choose
To choose İngilizce’de seçmek anlamına geliyor ve düzensiz bir fiil. İkinci hali chose.
Do I really have to choose? ( Gerçekten seçmem gerekiyor mu? )
Choose any car you want.( İstediğin herhangi bir arabayı seç. )
3. hal: Chosen
Bölmek – To Divide
To divide İngilizce’de bölmek anlamına geliyor ve ikinci hali divided.
Divide the money equally.( Parayı eşit bir şekilde böl.)
What is 2 divided by 2?( 2 bölü 2 kaç? )
We divided the garden into two sections. (Bahçeyi 2 kısıma ayırdık. )
3.hal: Divided
Tadını çıkarmak – To Enjoy
To enjoy İngilizce’de tadını çıkarmak anlamına geliyor ve düzenli bir fiil. İkinci hali enjoyed. Enjoy geniş zamanda kullanıldığı zaman genelde “hoşlanıyorum” gibi bir anlama geliyor. Mesela “I enjoy running”, “Koşu yapmaktan hoşlanıyorum” demek.
He enjoyed a glass of coke.( Bir bardak kolanın tadını çıkardı.)
He enjoys playing basketball. (Basketbol oynamaktan hoşlanıyor. )
3.hal: Enjoyed
Başarısız olmak/Başaramamak – To Fail
To Fail İngilizce’de başarısız olmak anlamına geliyor ve düzenli bir fiil. İkinci hali failed.
I failed the exam. ( Sınavda başarısız oldum. )
3.hal: Failed
Vermek – To Give
To give İngilizce’de vermek anlamına geliyor ve düzensiz bir fiil. İkinci hali gave.
I gave her 10 liras. ( Ona 10 lira verdim. )
Can you give me a piece of paper?( Bana bir parça kağıt verirmisin? )
3.hal: Given
Katılmak – To join
To join İngilizce’de katılmak anlamına geliyor ve düzenli bir fiil. İkinci hali joined.
Will you join us tonight? ( Bu akşam bize katılırmısın? )
3.hal: Joined
İşaret etmek/Göstermek – To Point
To point İngilizce’de işaret etmek veya göstermek anlamına geliyor ve düzenli bir fiil. İkinci hali pointed.
Can you point at the man who hit you? ( Sana vuran adamı gösterirmisin? )
He pointed at the sky ( Gökyüzünü gösterdi/işaret etti )
3.hal: Pointed
Ödemek – To Pay
To pay İngilizce’de ödemek anlamına geliyor ve düzensiz bir fiil. İkinci hali paid.
Did you pay for that? ( Bunun için ödeme yaptınmı? )
I didn’t pay for the coffee yet. ( Kahve için henüz ödeme yapmadım. )
3.hal: Paid
ingilizce fiiller,
ingilizce fiillerin halleri,
ingilizce fiiller pdf,
ingilizce fiillerin 3’üncü halleri,
ingilizce fiiller türkçe anlamlarıyla,
ingilizce fiillerin çekimleri,
ingilizce fiiller ileri düzey,
ingilizce fiiller 5. sınıf,
ingilizce fiiller listesi,
ingilizce fiiller ve anlamları okunuşları,
ingilizce fiiller resimli,
ingilizce fiiller cümle kurma,
ingilizce fiiller ve türkçeleri,
ingilizce fiiller anlamları,
ingilizce fiiller anlamları ve okunuşları,
ingilizce fiiller alfabetik,